1 min read

meçhul hikayeler..

Her günün aydınlığına aynı ritimle göz açtığımız dünyada benzersiz hikayeleri var her birimizin. Kiminin acıklı, kiminin yazıklı, kiminin ise yalandan bezenmiş umut kılıklı.. Birçoğumuz kendi hikayesinin öznesi iken, “acep kimlerin öznesi kendi benliğinin ötesinde ki?” diye sual etmek icab eder.

Her yeni günle beraber eksikliğini biraz daha hissettiğimiz: Ya bizden çok çok ötelerde ya da bilmem kaç arşın berimizde.. Kim bilir! umarsızca yaşadığımız hayatın hızıyla yürüdüğümüz yolda bir ağacın dalına takılı kalmıştır belki de ruh-u revanımız.. Ardına düşülecek bir gizemin izdüşümüdür belki de can verecek olan; karanlığa râm kılınan bu yaşama.

Öyle ya! Özünü kaybetmişliğin yansımaları farklı olur kimimizce. Hayatın çıkmaz sokaklarına bakan köşelerinde bir yerlerde oturup ruhunun kendisine yetişmesini bekleyenlerimiz olduğu gibi uçsuz bucaksız dehlizlerde ruhuna doğru bir seyirle benliğini bulmaya adanmış arayışın temsili vardır zerreler adedince..